Yücel Congur
Bütüne katkı yapmak adına bir varoluş anlayışı:
‘’Ölümlü bir varlık olma gerçeğinden yola çıkarak; kim olduğumuzu anlayabilmek ve bu doğrultuda yaşayarak varlığımızı onurlandıracak bir hayatı keşfetmek üzere bir yolculuğa çıkabilecek cesaret hepimiz de mevcut. İçten içe korkuyor ve yoğun kaygı duyuyor olmamız muhtemel. Peki, bu enerjinin esiri olarak yaşamaktan bıkmadık mı? Artık daha fazla korkmak istemiyoruz. Çünkü korku anbean tüm iletişim biçimimizi ve ilişkilerimizi derinden etkiliyor.
Bize öğretilenler doğrultusunda elimizden gelenin para, güç, statü, etiketler, unvanlar ve bunları temsil eden sembol ifadeleri zırh gibi kullanarak kimliğimiz haline getirmek olduğuna inandırıldık… Belki de inanmak istedik. Böylece belli mecralarda gruplaşmaya ve kategoriler oluşturmaya başladık. Yani kısaca ayrıştık; ben ve diğerleri, biz ve diğerleri haline geldik. Tüm bu nicelleştirilmiş materyal, nesnel ölçüleri ilişkilerimizin tam ortasına sözlü-sözsüz iletişim biçimi şeklinde boşalttık ve boşaltmaya devam ediyoruz. Bu tarzdan dönüş yapmadığımız sürece gerçek ve içten ilişkiler kurmamız mümkün olmayacak. Bu şekliyle şiddet ve terörün içlerimizi kuşatmasının önüne geçemeyeceğiz.
Sade bir insan olarak, bu uğurda ve tüm yer kürede gerçekleştirilmeye çalışılan dönüşüm çalışmalarını desteklemek adına konuşma ve yazım dilinde kendimi ifade ederken, sembol ifadeler kullanmıyorum. Ve kimseyi de bu manada merak etmiyorum. Kimseyi itmiyor ya da tasarımlı semboller içeren ifadeler kullanarak yanıltıcı cazibe alanları yaratarak çekmeye çalışmıyorum.
Sonuç olarak; karşılaştığım, bir araya geldiğim her bir insanın “ne olduğuyla” değil, “nasıl olduğuyla” ilgiliyim. Sevginin yakıt olarak kullanıldığı bir yerküreyi hedefleyerek varlığımızı onurlandıracağımız bir yaşam anlayışı hepimizin içinde mevcut…
Kısaca Yücel hakkında:
29 Ekim 1964 yılında, Ordu ilinde sade bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Geleneksel kulvar da işletme formasyonu almasına rağmen insan odaklı bir yaşamı benimsemesi nedeniyle, gelişim ve dönüşüm üzerine paylaşımlar gerçekleştirmek üzere eğitim ve hizmet tasarlama alanına yöneldi. Özellikle 90’lı yılların başında J. Krishnamurti’nin öğretileriyle tanışması bu yönelimin temelini oluşturdu. Devamında “Doğu Mistisizmi”, “Batı felsefesini” keşfetmek üzerine bir süreç takip etti. Aynı zamanda yazmayı hayatının önemli bir parçası haline getiren Yücel, bazı iletişim mecralarında paylaşımına devam etmekte.
Uzunca bir süre tek başına yürüttüğü toplumsal hizmet çalışmalarını yaygınlaştırabilmek amacıyla yaklaşık beş yıl önce “ANÇOBA PLATFORMU- Anne, Çocuk, Baba Rehberlik Geliştirme derneğini” kurdu.
Uluslararası ve ulusal alanda onlarca seminerde konuşmacı ve katılımcı olarak yer aldı ve bu esnada bir çok yaşam ustası ile etkileşimlerde bulundu.
Kişilik ve organizasyon psikolojisi üzerine sertifikasyon ve alan çalışmaları gerçekleştirildi ve bu çerçevede bazı kurumlara iletişim, ilişkiler ve kapasite artımı ile ilgili danışmanlık hizmetleri verdi
‘’Sadece Kral Değil Herkes Çıplak’’ isimli bir kitabı bulunan Yücel, hali hazırda iki ayrı kitap üzerinde çalışmalarına devam etmekte.
Uzun yıllardır sürdürdüğü eğitim, paylaşım ve danışmanlık hizmetlerini, kalıcı bir kültür oluşturmak adına ‘’Nabız Atölyesi’’ çatısı altında topladığı çalışmalarını, yurt içinde yaygınlaştırma ve yurt dışına taşıma hazırlıklarını devam ettirmekte.